B.Traven'den Hükümet

Yüzyılın gizemli yazarlarından B.Traven Hükümet kitabında Meksika’da yaşanan devrimi en iyi betimleriyle anlatıyor.

Yazarın asıl adı Maurice Rathenau’dur. Babası Alman bir sanayicidir. B.Traven daima haksızlıkların karşısında yer almış bir yazardır. En önemli kitapları arasında İsyan, Dinamit, Ölüm Gemisi, Pamuk İşçileri, Altına Hücum, Köprü, Kanlı Oyun, Gece Ziyaretçisi ve Araba gibi romanları yer almaktadır.

Traven 05 Mart 1890 yılında Chicago Illinois’de dünyaya geldi. İsveçli yazar gençliğinin büyük bir bölümünü Almanya’da geçirdi. Sol ideolojiye yönelik kitaplar yazdı. Yazılarının çoğu sol odaklı dergilerde yayınlandı.

Diktatör, kendisinin yaşayan ve yaşantısı yaşanmaya değer tek Meksikalı olduğuna inanırdı

Hükümet kitabında Meksika Devriminin çıkışını ve nasıl olduğunu anlatır. Yazar bunu altı kitapta toplamış. Destansı roman diyebiliriz. Romanda baskı düzenine karşı ortaya çıkan devrimi; özerk orduların kuruluşunu, köylülerin, önderlerin, Panço, Villa, Emiliano Zapata, Francisko Madero’nun savaşlarını okuyacaksınız. Sürükleyici, etkileyici bir kitap.

“….çünkü insan titremezse, tehlikeyi göremez; ve eğer tehlikeyi göremezse, yenik düşer, dolayısıyla kahraman olamaz.”

“Uygar ülkelerdeki sanayi işçilerinin yoksullaşması ve yavaş yavaş köle olmasını doğuran yasalar, burada da uygulanır. Yeni bir keşif sonucu büyük kazançlar vaat eden yeni bir sanayi dalı geliştiğinde, her iş kolundan, hatta tarım alanından bile işçi çekmek için onlara yüksek ücretler, aldatıcı götürü işler teklif edilir; amaç, bu yeni sanayi dalını, en kısa zamanda en yüksek noktasına ulaştırmaktır. Beklenen gelişme süreci tamamlandığında bu sanayi kolu, iş gücünün kendisine gerektiği kadarını almıştır. Ama fabrikanın kapısında bekleyen yığınla işsiz, bu yeni sanayi kolundan iş beklemekte ve çalışmakta lan işçilere baskı yapılmasında araç olarak kullanılmaktadır. İş sahibi, içinde bulunduğu koşulları kendi çıkarına hizmet edecek biçimde değerlendirmekte işçilerin talepleri karşısında, işsizler ordusunu öne sürmekte, işçilerin isteklerini kabul etmemektedir. İşçiler, tuzağa düşmüştür, eski hayatlarına dönemezler, çünkü ya zamanla değişmişlerdir ya da daha düşük ekonomik düzeylerden gelen işçiler onların eski işlerini almışlardır.”

“Erkekler asılsız dedikodulara, bu dedikodu kadınlar arasında yapıldığında öfkelenirler yalnızca; ama iki erkek bir araya geldiler mi, kadınlara taş çıkartırlar. Bir erkek, kendi usandırıcı gevezeliğini, siyasal ve ekonomik sorunlar üzerine yapılan akıllı bir tartışma olarak görür; kadınların çene çalmasınıysa boş, yararsız ve anlamsız bulur. Ama tarafısaz bir gözle bakılacak olursa, erkeklerin konuştuğu boş sözler, kadınların konuştuğu boş sözlerden ne daha iyidir, ne de fikir açısından daha zengin. Konular, birbirinden az farklıdır, ama amaç ve sonuç, bir Ford ve Dodge marka otomobil kadar birbirine benzer.”

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here