1- “Milli egemenliğin üzerinde hiçbir şeyi tanımıyoruz. Bize göre; hiçbir kişi, hiçbir aile, hiçbir dernek, vakıf, parti, cemaat, tarikat milli egemenliğin üstünde olmaz ve olamaz. Cumhuriyet’in ilke ve ideallerini hayata geçirmek, hepimizin bu şehirdeki, bu ülkedeki görev alan her yöneticinin esas sorumluluğudur. Ben, şahsen bütün çalışma arkadaşlarımla, bütün yol arkadaşlarımla tam da böyle hissediyorum. İstanbul’un her yerinde olduğu gibi, bugün burada açılışını yaptığımız işlerin, Cumhuriyet’imizin o kuruluş değerlerine ve ilkelerine yakışan işler olmasıyla da ayrıca gurur duyuyorum.” dediği için.
2- Kanal İstanbul’a karşı çıkıp “Desem ki bugün Kanal İstanbul’u yapalım ne var ne yok her şeyi bir günde çatır çutur imzalar. Ama buradan söylüyorum; sen o işi unut kardeşim. Kanal İstanbul’u unut! Bu milletin geleceğini yok edecek rant projesine, böyle bir çevre düşmanı projeye bu millet ‘evet’ demeyecek. Burada en çok rakibime gülüyorum. Neymiş; İstanbul’un gündeminde olmayan konu onun da gündeminde olmazmış. Gündemini sen belirleyemiyorsun ki senin öyle bir yetkin yok. Madem öyle iddialısın çık kameraların karşısına de ki ‘Kanal İstanbul yapılmayacak’ diyebilir mi? Diyemez. Fikri hür, vicdanı hür olmayanlar kendi gündemini belirleyemez.” dediği için.
3- “Hiranur Vakfı Onursal Başkanı’nın kızını 6 yaşında evlendirmesi skandalına ilişkin olarak, “Bize göre; hiçbir kişi, aile, dernek, vakıf, parti, cemaat, tarikat milli egemenliğin üstünde olmaz ve olamaz. Amacımız; toplumda en yüksek hürriyetin, en yüksek eşitlik ve adaletin sağlanması ve korunması ise işte tam da orada çocuklar ve kadınlar ayrı bir yerde duruyor. Eşitlik duygusu çok kıymetlidir. Eşitlik duygusunun bir başka tarifi; hiç kimsenin arkada kalmaması, herkesin aynı yolculuğu, eşit duygularla, eşit temelleri edinerek yürüyüşünün sağlanması meselesi. Bu konuda tavizler verilmesine, görmezden gelinmesine asla müsaade etmeyiz.” dediği için.
4- Beş yıllık süreçte iktidarın engellerine rağmen şehre önemli katkılar sağlamıştır. AKP döneminde yarım bırakılan metro projelerinin tamamlanması ve yenilerini eklemesi, tarihi yapıların restore edilmesi, yeşil alanların arttırılması ve askıda fatura, halk süt, iskele kafeler ve benzeri halka yönelik sosyal projelerin hayata geçirilmesi İstanbul’un yaşam kalitesini arttırmış ve şehrin gelişimine katkı sağlamıştır.
5- Anne kart, çalışan anneler için kreşlerin yapılması, temel gıda ürünlerine yapılan yüksek zamların durdurulmadığı dönemde kent lokantalarını açması, pandemi dönemi ve sonrası barınma sorunu yaşayan üniversiteli gençlerimiz için kullanım alanı geniş, rahat, temiz ve sağlıklı menülerden oluşan mutfağıyla öğrenci yurtlarını açarak gençleri tarikat yurtlarından kurtarmıştır. Sosyal projeleri halka odaklı olarak hayata geçirilmesi, şehirdeki yaşam standartlarını yükseltmiştir. Ayrıca, pandemi sürecinde alınan önlemlerle hayatın aksamaması sağlamış, kültür ve sanat etkinliklerinin düzenlenmesiyle şehrin sosyal ve kültürel yaşamına katkı sağlanmıştır.
Bu seçimlerde özellikle kararsız olanlara ve AKP’den umduğunu bulamayanlara bir önerim var: CHP belediyelerinin yönettiği ilçelere ve AKP’li belediyelerin olduğu ilçelere giderek bir gününüzü ayırın. İki farklı anlayış ve yönetim tarzı arasındaki farkları açıkça gözlemleyebilirsiniz.
İstanbul’u laik, demokratik ve çağdaş bir kent olarak gelecek nesillere taşıyacak, şehrimizin değerlerini koruyacak bir lider için İmamoğlu’na destek olalım.
Yüreğinde Cumhuriyet ve Atatürk sevgisi taşıyan herkesi İmamoğlu’na oy vermeye davet ediyorum. Biliyorum, biz milyonlarız ve yine kazanacağız.
Alkışlarımla,
Nil Yurda