Edi Rama’dan BM Genel Kurulu’nda Çarpıcı Teklif: “Egemen Bir Bektaşi Devleti Kurulacak”
New York’ta düzenlenen Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nda Arnavutluk Başbakanı Edi Rama, dünya barışı, farklılıklara saygı ve birlikte yaşamın önemine dikkat çeken bir konuşma yaptı. Ancak, konuşmasının en dikkat çeken bölümü, dünya sahnesine yeni bir egemen varlık olarak “Bektaşi Devleti” kurulması önerisi oldu. Rama, bu teklifin yalnızca Arnavutluk’un değil, dünya genelinde dini hoşgörüyü artırma ve kültürel mirasları koruma adına atılacak önemli bir adım olduğunu vurguladı.
Edi Rama, konuşmasında Bektaşi Tarikatı’nın Arnavutluk tarihi ve kültürel mirasındaki önemine değindi. Bektaşi topluluğunun hem Arnavut kimliği hem de dünya barışı adına taşıdığı kıymeti vurgulayan Rama, şu ifadeleri kullandı:
“Şu zamana kadar, yıllardır ifade ettiğim ya da sunduğum her yeni fikir veya değişim projesinin ardından gariplikler duymaya ve görmeye alıştım, ama bu sefer, Dünya Bektaşi Merkezi’nin Tiran’daki mülkü içinde egemen bir Bektaşi varlığı yaratma fikrini dile getirmemin hemen ardından söylenen ya da yazılan gariplikler, tüm hayal gücü sınırlarını ve beklenen kötülükleri aştı.”
Rama, Bektaşi topluluğunun tarihsel olarak Arnavut milletinin şekillenmesinde oynadığı rolün birçok kişi tarafından ihmal edildiğini ve bu durumun üzücü olduğunu ifade etti. Bu yeni girişimin, ulusal çıkarlarla tam bir uyum içinde olduğunu ve Bektaşi Tarikatı’nın dini hoşgörü ve uyumda paha biçilemez bir yere sahip olduğunu belirtti.
“Bektaşiler Küresel Düzeyde Yetim Kalmamalı”
Başbakan Rama, Bektaşi topluluğunun dünya genelinde büyük dini topluluklar gibi küresel bir destek ağına sahip olmadığını ve bu sebeple “yetim” gibi görüldüğünü belirtti. Egemen bir Bektaşi Devleti’nin kurulmasıyla, bu topluluğun hayatta kalmasının güvence altına alınacağını ve gelecek nesillere aktarılabileceğini söyledi. Ayrıca, Bektaşi varlığının korunmasının, sadece Arnavutluk için değil, dünya barışı ve hoşgörüsü adına önemli olduğunu dile getirdi:
“Diğer topluluklardan farklı olarak, küresel düzeyde geniş bir yayılıma sahip olan büyük topluluklara doğal olarak ait olma avantajına sahip olanlar sürekli destek alma fırsatlarına da sahiptirler. Ancak Bektaşi topluluğu, bu bakış açısından ‘yetim’ sayılabilir. Bu yüzden, Arnavutluk’taki Dünya Bektaşi Merkezi’nin statüsünün egemen bir varlık seviyesine yükseltilmesi, yalnızca o topluluğun birkaç on yıl içinde yok olma tehdidini önemli ölçüde azaltmakla kalmaz, aynı zamanda gelecek nesiller boyunca onun devamlılığını garanti eder.”
Bektaşi Devleti ile Hoşgörü ve Barışın İnşası
Rama, bu fikrin tartışılması ve hayata geçirilmesi konusunda zamana ihtiyaç olduğunu belirtti. Bu girişimin, Bektaşi Tarikatı’nın katkılarını ve Arnavutluk’un dini hoşgörü mirasını daha da pekiştireceğini söyleyen Rama, sürecin kamuoyu ve yasama organları tarafından dikkatle ele alınacağını vurguladı. Konuşmasının sonunda, muhaliflerini Bektaşi topluluğunun tarihsel rolünü daha iyi anlamaya ve anlamlı bir diyaloğa davet etti.
“Bugün bu konuyu ele almak, Arnavut milletinin olağanüstü tarihi ve kültürel mirasını korumak anlamına gelir. Bunun yanı sıra böyle bir egemen varlığın yaratılması, karmaşık dünyamızda Arnavutluk ve Arnavut kimliğine büyük yararlar sağlayacaktır.”
Bu tarihi konuşma, dünya genelinde yankı buldu ve Bektaşi topluluğunun geleceği konusunda önemli bir dönüm noktası olma niteliği taşıyor. (Haber: Nil Yurda)