Eduardo Galeano'dan Latin Amerika'nın Kesik Damarları

Eduardo Galeano Latin Amerika’nın Kesik Damarları kitabında beş yüz yıldır zengin toprakları nedeniyle uğradığı yağma ve saldırıya maruz kalan Latin Amerika’yı anlatıyor. Latin Amerika’nın sömürülüş hikayesi ve kapitalizmle birlikte emperyalist güçlerin talanını yansıtan bir kitap.

Güç ve iktidar ilişkilerini, emperyalist politikaları yaşanan savaşların nedenlerini, baskıya karşı oluşan isyanın ve acıyı okuyacaksınız.

“Arjantin’de kaldırım taşları bile İngiltere’den getirtiriliyordu.”

Altın, gümüş, kalay, inci gibi madenlerin, şeker kamışı, pamuk, muz, kakao gibi ürünlerin yetiştiği bereketli topraklar… Fakat bu zengin topraklarda yoksul bir halk doğmuş. Kukla yönetimler, başka ülkelerin işgali ülkeyi talan etmiştir. Meksika fethedildiğinde Hernan Cortes’in yardımcısı Bernal Diaz del Castello şunu söyler Tanrı’ya ve hükümdarımıza hizmet için geldik biz buraya. Fakat aynı zamanda buradaki zenginlikler içinde geldik.”
Latin Amerika’da Çalışma Bakanlığı’na bağlı çalışan köle tüccarları… Yağmanın, talanın olduğu yerlerde direniş de her zaman var olacaktır. Tupac Amaru, Hidalgo, Morelos, Simon Bolivar, Jose Artigas, Zapata, Castro ve Che Guevara… Bu isimler günümüze kadar ilham kaynağı olmuştur.

Kitap yazarın yağma, kan , talan, gözyaşı ve direnişle harmanlanmış yüzyılların dökümünü her zamanki sade fakat çarpıcı diliyle gözler önüne seriyor. Sömürüye karşı öfke kadar umudu da büyüten etkileyici bir kitap…

“Kuzeydoğuda ilerleme bile ilerici değildir, çünkü bir avuç toprak sahibinin denetimindedir. Mutlu azınlığın doyması için yığınların açlıktan ölmesi gerekir.”

“Brezilyalı bir işçi, Fransız bir işçinin bir saatte kazandığı parayı kazanmak için iki bucuk gün çalışmak zorundadır. Kuzey Amerikalı bir işçi, Rio de Jenerio’da çalışan bir işçinin bir aylık ücretini, on saatten biraz fazla bir sürede kazanır. Yine Rio de Jeneriolu bir işçi, sekiz saatlik bir iş gününde, bir İngiliz ya da Alman işçisinin yarım saatte kazandığından daha az ücret alır.”

“Az gelişmişlik , gelişmenin bir aşaması değil, bir sonucudur.”

“Demokratik ülkelerde ekoniminin şiddet özelliği fark edilmez. Otoriter ülkelerde fark edilmeyen şiddetin ekonomik özgürlüğüdür.”

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here