Eduardo Galeano Hikaye Avcısı kitabında ömrünün son yıllarında yaşantısından izler taşıyan ve onu derinden sarsan hikayelere yer vermiş.
Adaletsizliğin, eşitsizliğin yaşandığı yüzyılda yaşananları mizahi ve duygu yüklü anlatımla dile getiriyor. Kitap bize her şeye rağmen insanlıktan umudu kesmememizi aktarıyor.
Bütün kıtalardan ve bütün zamanlardan ezilenlerin, sömürülenlerin, dışlananların sesinin yorulmak bilmez taşıyıcısı, yazar, tarihçi, şair, anlatıcı, hatırlatıcı ya da John Berger’ın o güzel tanımıyla “dünyanın vicdanı” Galeano, üzerinde titizlikle çalıştığı, vasiyet niteliği taşıyan bu kitabında da sömürücülerle diktatörlerin leşçiliğine ve ahlaksızlığına karşı halkların insanlık ve haysiyet adına mücadelesini efsaneler, anekdotlar, gerçek hayat hikâyeleri ve olaylarla anlatmaya, dünya halklarının direniş belleği olmaya devam ediyor…
Yazarın ölmeden önce tasarladığı, tamamlanmamış son projesi “Karalamalar”dan bir seçkinin de yer aldığı Hikâye Avcısı, ilk kez Türkçede…
Rüzgar martıların izi siler,
Yağmur insanın ayak izini siler,
Güneş zamanın izini siler,
Öykü anlatıcıları yitik hatıranın, aşkın ve acının görünmeyen ama
hiç silinmeyen izini arar.