Geçmiş üzerine, dünya hali üzerine, düşler ve “puslu kıtalar” üzerine bir roman…

1960 doğumlu olan İhsan Oktay Anar, felsefe bölümünden mezun olduktan sonra öğretim üyeliği yapmıştır. 2011 yılında emekli olarak akademik hayatına veda etmiştir.

Eserleri arasında Puslu Kıtalar Atlası (1995), Kitab-ül Hiyel (1996), Efrasiyâb’ın Hikâyeleri (1998), Amat (2005), Suskunlar (2007), Yedinci Gün (2012) ve Galîz Kahraman (2014) yer almaktadır. Yazar, derin felsefi sorgulamalar ve insan ruhunun karmaşık yapısını işleyen eserleriyle edebiyat dünyasında önemli bir yer edinmiştir.

“Yeniçeriler kapıyı zorlarken,” düşler üstüne düşüncelere dalan Uzun İhsan Efendi, kapı kırıldığında klasik ama hep yeni kalabilen sonuca ulaşmak üzeredir: “Dünya bir düştür. Evet, dünya… Ah! Evet, dünya bir masaldır.” Kendini saran dünyayı düşleyen bir haritacının, düşlerinden devşirdiklerini döktüğü Puslu Kıtalar Atlası adlı kitap, oğlunun eline geçtiğinde onu kendisinin bile tahmin edemeyeceği maceralara sürükler; oysa yaşayacakları elindeki kitaba çoktan yazılmıştır.

Roman, okuyucuyu hayal gücünün sınırlarında dolaştırarak, düşlerin gerçekliğiyle kurgu arasında ince bir çizgi çizmektedir. Romanın derinliklerinde yatan felsefi sorgulamalar, insanın varoluşunu ve hayatın anlamını sorgularken, içsel bir yolculuğa da çıkarıyor. Uzun İhsan Efendi’nin düşleri, sadece bireysel bir yolculuk değil, aynı zamanda insanlığın ortak hafızasını, tarihsel anılarını ve kolektif bilinçaltını keşfe çıkıyor.

Puslu Kıtalar Atlası, okuyucuları zamanın ve mekânın ötesinde bir serüvene davet ediyor. Her sayfasında geçmişin izlerini, bugünün gerçekleriyle harmanlayan bir anlatım sunuyor. Bu roman, yalnızca bir edebi eser değil, aynı zamanda düşündüren, sorgulayan ve derin bir anlam arayışına yönlendiren bir kılavuz niteliği taşıyor.

Okuduğunuzda, siz de Uzun İhsan Efendi gibi düşlerinizin haritasını çizmeye başlayacak, dünya masalının gerçeklerini keşfedeceksiniz. Geçmişle geleceği birleştiren, düşlerin büyüsünü gözler önüne seren bu kitap, her edebiyatseverin kütüphanesinde yer almayı hak ediyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here